Suat İlhan
Emekli General
Emekli General
””Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliği ile tehlikeye atılan sadece Kıbrıs, sadece Ege Denizi”ndeki haklarımız, sadece ülkemizin bütünlüğü ve sadece Atatürk”ün emaneti olan tam bağımsızlığımız, kayıtsız şartsız ulusal egemenliğimiz değil, tarihi ile, coğrafyası ile, ulusu ile bütün Türkiyedir ””
AB üyesi olan bir Türkiye”de, Fener Rum Ortodoks Kilisesi”nin yerini ve kavuşacağı olanaklarla gerçekleştirme fırsatı bulacağı gelişmeleri iyi düşünmek zorundayız.
Türkiye”yi Gümrük Birliği”ne iç siyasi yatırım hesabı ile apar topar sokanlar da; AB üyesi adaylığını, Katılım Ortaklığı Belgesi”ni kabul edenler de konuyu ayrıntıları ile araştıran akademik bir incelemeye dayandırmadılar. Gümrük Birliği kararını da, AB üyeliği ile ilgili Katılım Ortaklığı Belgesi”nin kabulünü de, araştırmalar sonucu değil, üç dört kişinin siyasi tercihi ile kabul ettik. Siyasi tercihlerin altında ne kadar parti çıkarı gözetildi, ne kadar kişisel çıkar gözetildi bilmiyorum.
Bu bölümde konunun çok önemli bir yanını teşkil eden Fener Rum Ortodoks Kilisesi”nin Türkiye”nin AB üyeliğinden muhtemel ve olanaklar içindeki beklentileri üzerinde durulmaktadır.
Bu bölümde konunun çok önemli bir yanını teşkil eden Fener Rum Ortodoks Kilisesi”nin Türkiye”nin AB üyeliğinden muhtemel ve olanaklar içindeki beklentileri üzerinde durulmaktadır.
AB üye adaylığımıza en fazla sevinenlerden birisi Fener Rum Patriği Bartholomeos”tur.
Lozan Antlaşması görüşmeleri sırasında Türk baş delegesi yaptığı son konuşmada şu tespiti açıklıyor: “Patrikliğin, siyasi ya da yönetime ilişkin işlerle bundan böyle hiç uğraşmayacağı, sadece din alanına giren işlerle yetineceği konusunda, konferans önünde , mütlefik delegeler kurullarının ve Yunan delegeler kurulunun yapmış oldukları resmi konuşmaları ve verdikleri garantileri senet sayarak, Patrikliğin istanbul”dan çıkarılması teklifinden vazgeçtiğini””
Fener Rum Patriği, dış ilişkilerinde ilginç bir unvan kullanmaktadır: “EcumencialPatriarch and Archbishop of Costantinople and New Rome”” Türkçesi;” Yeni Roma”nın ve istanbul”un Başpiskoposu ve Evrensel Patriği””.
Kullanılan bu unvan dahi Lozan”daki görüşmelere ve verilen sözlere aykırıdır. Patriğin evrenselliği Türkiye tarafından kabul edildi mi? istanbul”un ingilizce ismi de istanbul”dur. Costantinople isminde ısrar, amaçlarını belirginleştiriyor. Yeni Roma Patrikliği ise, açıkça Bizans özlemi, hatta iddiasıdır.
Bizim Dışişleri Bakanlığımız, MiT Müsteşarlığımız, istanbul Valiliğimiz, Patriğin ilk bağlantısı olan Eyüp Kaymakamlığımız bütün bu gelişmeler karşısında hiçbir şey yapmıyor. En azından yapıldığını duymuyoruz. Bu ülke milyonları aşan şehit ve gazinin eseridir. Böyle mi korunması gerekir? Çok üzücü ve sonucu tehlikeli ihmallerle karşı karşıyayız. Patriğe bağlı15 patriklik ve bağımsız kilise (istanbul, iskenderiye, Şam, Kudüs, Moskova, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Kıbrıs, Yunanistan, Polonya, Arnavutluk, Çekoslovakya, Finlandiya) ile, 12 Başpiskoposluk (Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya, ingiltere, Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika, italya, Yeni Zelanda, Girit, On iki Ada) bulunmaktadır.
Patriğin ekümenliği, evrensel düzeyde en üst ve yetkili Ortodoks Kilisesi”nin başı olduğu iddiasını sayılan kiliselerin bir bölümü kabul etmiyor. Fakat, eğilim ve gelişme hiç değilse çok büyük kısmının Fener Rum Patrikliğine bağlanması yönündedir. Türkiye”nin AB üyeliği, Patriğin ekümenlik çalışmalarını kolaylaştıracak, AB organları tarafından çeşitli şekillerde desteklenecek ve d ışta kalan kiliselerin de bağlanmaları gerçekleşecektir.
Bu sebeple Patrik Bartholomeos Türkiye”nin AB üye adaylığını destekliyor ve bayram yapıyor. Ekümenliğin gelişmesi, Türkiye”nin dünya Ortodoksluğunun dini merkezi haline dönüşmesini kolaylaştıracak, diğer ülkelerden ve özellikle AB üye ülkelerinden gelip yerleşecek Ortodokslarla istanbul, Ortodoksluğun ve Yunan etkinliğinin merkezi olma yolunda ilerleyecektir.
Patrik ekümenlikten de destek alarak sorumlulukları arasında saydığı Yeni Roma”nın (Bizans ikinci Roma olarak kabul edilir) canlandırılması yolunda mesafeler alacaktır.
Patriklik, Fransız Devriminin milliyetçilik akımlarını güçlendirmesinin ardından Yunan Megali idea”sını desteklemeye başlamıştı. 1821 yılında başlayan ve Yunanistan”ın kuruluşunu hazırlayan Mora isyanı”ndaki etkinliği sebebiyle Patrik Gregorius”un asıldığı tarihten itibaren
Patrikhane” nin bir kapısı kapalı tutulmaktadır. Daha önce de değinildiği gibi Mora ayaklanması korkunç bir Türk katliamı ile başlatılmış ve o günlerde kullanılan ””Mora” da ve dünyada Türk kalmayıncaya kadar ölüm”” sloganı günümüzde de yaşatılmaya çalışılmaktadır.Patriğin amaçlarına ulaşmak için elde etmeye çalıştığı bir diğer husus tüzel kişiliğe sahip olmaktır. Böylece, Eyüp Kaymakamlığı”na bağlı olmaktan kurtulacak, çalışma ve eylem ufku olabildiğince genişleyecektir. Patrik ””Grek yayılmacılığının Harp Okulu”” olarak anılan Heybeli Ada Ruhban Okulu”nun açılması için de büyük bir gayret gösteriyor.
Patrikhane” nin bir kapısı kapalı tutulmaktadır. Daha önce de değinildiği gibi Mora ayaklanması korkunç bir Türk katliamı ile başlatılmış ve o günlerde kullanılan ””Mora” da ve dünyada Türk kalmayıncaya kadar ölüm”” sloganı günümüzde de yaşatılmaya çalışılmaktadır.Patriğin amaçlarına ulaşmak için elde etmeye çalıştığı bir diğer husus tüzel kişiliğe sahip olmaktır. Böylece, Eyüp Kaymakamlığı”na bağlı olmaktan kurtulacak, çalışma ve eylem ufku olabildiğince genişleyecektir. Patrik ””Grek yayılmacılığının Harp Okulu”” olarak anılan Heybeli Ada Ruhban Okulu”nun açılması için de büyük bir gayret gösteriyor.
Patrikliğe tüzel kişilik verilirse amaçları yönünde çok büyük hukuki olanaklara sahip olacak.
””Dava açma, mal edinme, vakıf ve dernek kurma, Ayasofya” nın Patrikhane” ye devri dahil tüm eski Ortodoks mal ve mülklerinin geri alınması, istanbul dışındaki eski akropolitliklerini resmen tanıtma, yer yüzündeki bütün Ortodoks Patrikleri ile bağımsız kiliselerin ve bunlara bağlı tüm kiliselerin evrensel tahtı, Ekümenlik, Patriklik olarak yurt içinde ve dışında tanınma, Devlet Başkanı statüsünde protokolün ön sıralarında yer alma”” gibi birçok hak ele geçirmiş olacak, Ayasofya dahil, bütün camiye dönüştürülmüş kiliselerin tekrar eski işlevlerine döndürülmesi, istanbul ve Türkiye”nin dünya Ortodoksluğunun merkezi yapılarak Türkiye üzerinde 3.Roma”nın (Patriğe göre Yeni Roma) kurulması bir hayal olmaktan çıkacak, Yunan ~.,1egali idea” Si gerçekleşme yolunda hız kazanacaktır.
Çizilen Yolda Patriğin Gerçekleştirdiği Etkinlikler Patriğin hayalleri yukarıda yaptığımız değerlendirmeleri de aşmakta, hırsı bütün Anadolu”ya yayılmaktadır.
Patrik, Etnos gazetesine verdiği demeçte, 7 Mayıs 2000”de Kapadokya”da yapacağı ayin vesilesiyle ””Hıristiyan”lar Anadolu”ya yerleşebilir”” diyor ve şunları ekliyor: ,, Türkiye”nin Avrupa Birliği üyeliği, Anadolu”da önceden varolmuş Hıristiyan toplumlan, yaşadıklan bölgelere tekrar yerleşirse, o zaman Patrikhane de o bölgelerde bulunan kiliselerin yeniden ayine açılmasını düşünebilir. ””
Patrik, çok doğru bir teşhisle, bütün bu amaçlarına Türkiye”nin AB üyeliği sonunda kavuşacağına inanıyor.
Türkiye”nin AB üyeliği, bu amaçlara ulaşmasını büyük ölçüde kolaylaştıracak, destekleyecektir. AB hayranları bütün bunları bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar. Patrik, gerçekte amaçları yönünde girişimlerini pervasızca sürdürüyor. AB üye adaylığımıza gölge düşmesin diye DIŞ işlerimiz ve diğer yetkililer susuyor.
Patrik Bartholomeos”un Son Faaliyetleri 25 Aralık 2000 günü, Hazreti isa”nın doğuşu ve 2000 yılının bitişi Fener Rum Patrikhanesi”nde , değişik ülkelerden 12 Ortodoks Patriği”nin katılımıyla kutlandı:””Milenyum Ayini””.
Ayine Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Gregory Niotis de katıldı. Yunanistan ve Romanya televizyonlarında canlı olarak yayımlandı. Yunanistan”dan uçak ve otobüslerle katılımcılar geldi.
Bartholomeos” un yönettiği ayine, iskenderiye, Suriye, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Polonya, Arnavutluk, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya ve Estonya” dan patrikler ve Türk Ermeni Patriği katıldı. Ayini izleyen konsoloslar: ABD, Yunanistan, Romanya, Finlandiya, Yugoslavya, ingiltere, Hollanda, Ukrayna.
26 Aralık ~ünü de Hristiyan alemi açısından kutsal sayılan Iznik”te Bartholomeos” un daveti ile buluştular. Ayasofya Müzesi”nde (Lisile) ayin yapıldı. Patrik şunları söyledi: ,, Bu tarihi ve şirin Iznik”in Hıristiyanlar için önemi vardır. Burada 2 konsil toplanmıştır. Konsilin kararları tüm Hıristiyanları bağlayıcıdır””.
iznik Belediye Başkanı bu ziyareti turizm açısından ””bulunmaz fırsat”” (?) olarak nitelemiştir. Hepsi bu kadar mı sayın başkan? Aynı günlerde Yunanistan, Gümülcine” de yapılacak etkinliğe davet edilen Kültür Bakanlığı Halk Oyunları ve Halk Müziği Topluluğuna, Kültür Bakan! istemihan Talay” ın, Dışişleri Bakanı ismail Cem”in devreye girmelerine rağmen vize ve izin vermemiştir.
iznik Belediye Başkanı bu ziyareti turizm açısından ””bulunmaz fırsat”” (?) olarak nitelemiştir. Hepsi bu kadar mı sayın başkan? Aynı günlerde Yunanistan, Gümülcine” de yapılacak etkinliğe davet edilen Kültür Bakanlığı Halk Oyunları ve Halk Müziği Topluluğuna, Kültür Bakan! istemihan Talay” ın, Dışişleri Bakanı ismail Cem”in devreye girmelerine rağmen vize ve izin vermemiştir.
Türkiye üye olduktan sonra Avrupa Birliği Parlamentosu ””Eski dini yapılar yapılış maksadı dışında kullanılmayacak”” kararı alsa, ki beklemek gerekir, Ayasofya Müzesi dahil Türkiye”de yüzlerce, binlerce kilise aynı anda açılacaktır.
Yunan Megali idea”sı Kıbrıs ve Ege Denizi amaçlarına ulaştıktan sonra, istanbul odaklı olarak Türkiye üzerinde ””Yeni Roma imparatorluğu”” nun kuruluş amacını izleyecektir. Bu sonuca ulaşılması, Türkiye”nin AB üyeliğinden yararlanacak olan Patrikliğin gerçekleştireceği ekümenlik ve tüzel kişilikle kolaylaşacaktır.
Yunan Megali idea”sı Kıbrıs ve Ege Denizi amaçlarına ulaştıktan sonra, istanbul odaklı olarak Türkiye üzerinde ””Yeni Roma imparatorluğu”” nun kuruluş amacını izleyecektir. Bu sonuca ulaşılması, Türkiye”nin AB üyeliğinden yararlanacak olan Patrikliğin gerçekleştireceği ekümenlik ve tüzel kişilikle kolaylaşacaktır.
Patrik” in Sıfat Ve işlev Olarak Benimsediği ””Yeni Roma”” isminin Tarihi Anlamı
Bizans imparatorluğu”nun bir diğer ismi ,, Doğu Roma imparatorluğu”” dur. Bunun anlamı:””Roma imparatorluğu”nun doğu kısmında M.S. 395”te kurulan ve istanbul”un 1453”te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethiyle ortadan kalkan imparatorluk””. Doğu Roma imparatorluğu (Bizans), Roma imparatorluğu”nun doğudaki topraklarını Germenlere ve Islavlara karşı yakından koruyabilmek amacı ile kurulmuştur. Bir siyasi ve askeri merkez olması düşünülmüştür. Bizans imparatorluğu, gerçek anlamıyla Roma imparatorluğu”nun ikiye ayrılmasından sonra (395) doğdu.
Ana Britannica”ya göre (cilt 6,s:22); ””Bizans imparatorluğu, Doğu Roma imparatorluğu olarak da bilinir.””
””Rus imparatorları Eski Romalıların ””Sezar”” unvanını alıp ””Çar”” haline getirmekle, kendilerini 1. Ve 11.Roma”nın mirasçıları saydılar, son Bizans imparatoru Konstantinos XI. Palailogos”un yeğeni Zoe Palaiogogina ile Moskova büyük dükü ivan 111.”ü evlendirerek bu manevi soy bağlantısını somut yoldan da gerçekleştirdiler””
Steven Runciman, Kutsal Roma”nın Hıristiyanlığı korumakla ilgili sorumluluğunun Moskova”ya geçtiğini şu şekilde açıklıyor: ””Doğu Hıristiyan dünyasının idaresi, başkanlığı, diğer ellere geçerek Avrupa kültürünün doğmuş olduğu Akdeniz kenarından uzaklara, kuzey doğuya, Rus steplerine kaydı. ikinci Roma, yerini üçüncü Roma”ya, Moskova”ya bıraktı.””
Patrik Bartholomeos, I.”inci, II.”inci, III.”üncü Roma gibi rakamlar kullanarak Moskova vb. ile tartışma çıkarmak istemiyor. Evrensel (Ecumen) Patriklik ve Başpiskoposluğunun Bizans ile ilgili özlem ve yetkilerini ””Yeni Roma”” sözcüğü ile, Yeni Roma”nın Patriği ve Başpiskoposu olduğunu belirterek açıklıyor. Patrik için istanbul yok Constantinople var, Türkiye yok, onun yerine ve üstüne ””Yeni Roma”” var.
Bizim için Patriğin unvanı: ””Yeni Roma”nın ve İstanbul”un Başpiskoposu ve evrensel Patriği”” değil ””Fener Rum Patriği”” dir. Bunu sağlamak için Başbakanlığın, Dışişleri Bakanlığının, içişleri bakanlığın1n, İstanbul Valiliğinin, Eyüp Kaymakamlığının, MİT Müsteşarlığının konuyu işleyip üzerlerine düşeni yapmaları gerekir.
Türkiye”nin Avrupa Birliği üyeliği ile tehlikeye atılan (bazılarının söylemi ile risk edilen) sadece Kıbrıs, sadece Ege Denizi”ndeki haklarımız, sadece ülkemizin bütünlüğü ve sadece Atatürk”ün emaneti olan tam bağımsızlığımız, kayıtsız şartsız ulusal egemenliğimiz değil, tarihi ile, coğrafyası ile, ulusu ile bütün Türkiye tehlikeye atılıyor.