Sultan III. Murâd

Bunu Paylaş

Selim II ile Hasekisi Nur-Bânû Sultân’ın oğulları olub, babasının Saruhan Sancak Beğliği sırasında 5 Cemâziyel-evvel 953/4 Temmuz 1546 tarihinde Manisa’nın Bozdağ Yaylağında dünyaya gelmiştir. 966/1558 tarihinde Şehzâde Murad Akşehir Sancak Beğliğine getirilmiş ve babasıyla amcasının taht mücadelesinde Konya Muhâfızlığı görevini yürütmüştür. 1562 tarihinde Manisa Sancak Beğliğine tayin edilmiş ve padişah…

Okumaya Devam Et

Bunu Paylaş

II. Selim (Sarı Selim)

Bunu Paylaş

Sarı Sultân Selim diye de bilinen II. Selim 1566’da babasının vefâtından 23 gün sonra İstanbul’a gelerek Osmanlı tahtına oturmuştur. Daha sonra da bizzat Belgrad’a gelerek ordunun huzurunda da cülûs merâsimini tekrarlamıştır. Yeniçeri teşkilâtı cülûs bahşişinden dolayı ilk defa bu Padişah’a baş kaldırma belirtileri göstermiştir.  II. Selim, diğer Osmanlı Sultânlarına benzemeyen…

Okumaya Devam Et

Bunu Paylaş

Kanuni Sultân Süleyman

Bunu Paylaş

Kanunî Sultân Süleyman devrine şarkıyâtçı Ortalon’un söylediği şu sözlerle başlamak istiyoruz: “Sultân Süleyman’ın eserleri bir sıraya konulsa, en alt katta muhârebeleri, onun üstünde bıraktığı âbideler ve en üstte ise, kurmuş olduğu ilmî ve hukukî müesseseler gelir”. Yukarıda zikredilen özelliğinden dolayı Osmanlı tarihinde Kanunî; sadece Osmanlı Padişahlarının değil, dünyada görülen hükümdârların…

Okumaya Devam Et

Bunu Paylaş

Yavuz Sultân Selim

Bunu Paylaş

Karakterinin sertliğinden dolayı “Yavuz“ ve şehzâdeliğinden beri “Selim Şah“ denen Sultân Selim, 7 Safer 918/Nisan 1512”de Osmanlı padişahı olmuş ve 8 sene, 9 ay bu tahtta oturduktan sonra 8 Şevval 926/ 21 Eylül 1520”de vefat etmiştir: Zulkadiroğlu Alâüddevle”nin kızı Ayşe Hâtun”un oğlu olan Yavuz, şehzâdeliğinden beri, istikbalinin parlak olduğunu gösteren…

Okumaya Devam Et

Bunu Paylaş

Sultân II. Bâyezid

Bunu Paylaş

Sultân II. Bâyezid, Gülbahar Hâtun’dan 1450 yılında Dimetoka Sarayı’nda dünyaya geldi. Babası Sultân Fâtih’in nâşı 17 gün saklandı ve Amasya’da Sancak Beyi olan Şehzâde Bâyezid İstanbul’a getirilerek tahta çıkarıldı. Bazı tarihçilerin, Osmanlı kaynaklarında geçen “îş ü nûşu severdi” şeklindeki ifadelerini, onun gençliğinde eğlence ve içkiyi severdi şeklinde yorumlamaları asla doğru…

Okumaya Devam Et

Bunu Paylaş