Ortaçağ Anadolusu’nda Bir Kadın Teşkilâtı : Bâcıyân-ı Rûm

                                  Dr. Selahattin DÖĞÜŞ Osmanlı Devleti”nin kuruluşunda, Türk unsurla­rın ne türden fedakarlıklar yaptıkları ve nasıl insanüs­tü bir gayret sarfettikleri, bu­günden bakılınca daha da netlik kazanıyor. Adeta ””kellele­rini koltuklarına alarak”” Anadolu”nun yeniden İslamlaşması ve Türkleşmesi için çaba sarfeden pek çok Teşkilâtın içinde biri var ki, bir yönüyle benzerlerinden kesin olarak ayrılıyor:…

Okumaya Devam Et

Ankara’nın Kuruluşunda Vakıfların Rolü

                             Doç. Dr. Nazif Öztürk  Türkiye Cumhuriyeti”nin başkenti ilan edildiğinde küçük bir kasaba durumunda olan Ankara şehri, zengin bir tarihî geçmişe sahiptir.  Galatlarca””Aneyra”” denen şehrin adı günümüze dek ””Ankara””, Angur””, ””Engürü”” ””Angora”” biçimlerinden ge­çerek bugün ””Ankara”” olmuştur. Anka­ra”da ilk uygar topluluğun, Anadolu”da istikrarı sağlayan Hititler olduğu anla­şılmaktadır.  Hititlerin ardından Frigyalıların…

Okumaya Devam Et

Vakıf Ve Vatan Savunması

                                   İbrahim Ateş Milletçe öğünüp gurur duyduğumuz meziyyetlerimizden biri de üzerinde yaşamakta olduğumuz cennet vatanımızı canımızdan aziz bilip, onun uğrunda can ve malımızı seve seve fedâ etme inanç ve kararlılığında olmamız­dır. Yurt sevgisinin imândan olduğuna inanan vatanperver atalarından tevârüs ettiği inanç ve duygu ile yoğrulan kahraman Türk milleti, vatan için…

Okumaya Devam Et

Osmanlı Medreselerinde Mantık Eğitimi Üzerine

                           Dr. Ahmet KAYACIK  Giriş: Bu yazının amacı Osmanlı Medreselerinden bahsetmek değildir. Yine bu medreselerin müfredat programlarından bahsetmek de değildir. Tersine müfredat programlarında yer alan ve mantık derslerinde okutulan eserleri temel alarak bazı sonuç ve neticelere ulaşmaya çalışmaktır. Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü yüzyıllar boyunca eğitim kurumları olan medreselerin çeşitli devrelerinde…

Okumaya Devam Et

Son Osmanlı Ermenileri

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarım Rum, Ermeni ve Yahudi ekalliyetlerinin çokça bulundukları Balat ve Fener mahallelerinde geçti. Haliç kıyısındaki bu semtler yalnız gayrimüslim ekalliyetlerin değil, son yüz yılda Osmanlı”nın çözülmesinden sonra anayurtlarına göçen Kırım ve Romanya Tatarları Girit Türkleri, Arnavutlar gibi artık sınırlarımızın ötesinde kalmış bir coğrafyanın Müslümanlarının da yaşadıkları…

Okumaya Devam Et